İranlı Kadın Müzisyenler ve İran Müziği

İran devriminden bu yana, İranlı kadın solistlerin yalnızca kadın izleyiciler için performans göstermesine izin veriliyor. Müzisyen kadınlar, izleyicilerin içinde erkeklerin de bulunabilmesi için yalnızca bir koronun parçası olarak performans gösterebiliyorlar. İran Müziği, ülkenin kozmopolit yapısından dolayı çok çeşitli bir müzik kültürüne ev sahipliğini yüzyıllardır sürdürüyor. Bu kültürel çeşitlilik içinde kadın faktörlü müzik pasivize edilmek istenirken, bunun sonucunda ülkede sık sık kaos yaşandığı belirtiliyor. Şeriat yönetimli yasalar gereği düzenlenen hükümler kadın aleyhine saptırılarak kadının davranış ve eylemlerinde otoriteyi (erkek egemen) dikkate almasını gerektirirken, İran sosyo/ kültürel yapısı İslami düşüncenin şerhi hususunda görüş ayrılıkları söz konusu oluyor. Bu durumdan ötürü de kadın bir cendereye sıkışmış durumda.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini büyük oranda kadın üzerinden gerçekleştiren ataerkil bir toplum olan İran’da kadınların konumu, İran müziğinde de kadının rolünü gösteren bir faktör. Kadın müzisyenler sanatlarını icra etme hususunda çok büyük sıkıntılar yaşarken, müziğin genel anlamda denetimden geçtiği ülkede kadın sesi özellikle provoke edilerek, kadın müzisyenlerin ülke dışında seslerini ve sanatlarını icra etmek zorunda kaldıkları gözlemleniyor.

İslamiyet öncesinde, özellikle Sasani döneminde İran’daki müzik büyük gelişme kaydetmiştir. Bârbad, Nakisâ, Râmtin gibi saray kadın müzisyenleri büyük nam salmış ve isimleri İslam edebi mirası altında anılmaya başlamıştır. Fakat ne yazık ki kanıt olarak gösterilebilecek bir tarih yazının gelişmemiş olmasından ötürü bu süreçteki müziğin kalitesi de somut bir şekilde belgelenememiştir.

Sima Bina

1979 Devrimi’nin ardından, İran’ın müzik endüstrisi sıkı bir denetime tabi tutuldu ve pop müzik neredeyse yirmi yıl boyunca yasaklandı. Bununla birlikte, kadınların erkek dinleyiciler için şarkı söylemesi de yasaklandı. 1990’lı yıllarda yeni rejim, İran müziğinin yurt dışıyla rekabet edebilmesi için standardize edilmiş bir çerçevede pop müzik üretimine izin verdi. Hatemi’nin başkanlığında, İran’daki kültürel kısıtlamaların hafifletilmesinin bir sonucu olarak, ülke içinden bir dizi yeni pop şarkıcısı ortaya çıktı. Bu gelişmelere rağmen, kadın müzisyenler üzerindeki kısıtlama devam etti.

Müzik, İran Devrimi’nin verdiği ilk kayıplardan biriydi. 1979’da yasaklanmasının ardından hızla İran kültürüne ve siyasetine geri döndü. Örneğin devlet, İran-Irak savaşı sırasında propaganda için müzikten yararlandı. Zamanla müzik, sanatçıların ve dinleyicilerin, sosyal ve politik tartışmalara katılabildiği önemli bir politik alan sağladı.

Parisa

Ünlü klasik müzik sanatçısı Fatemeh Vaezi (Sahne ismi Parisa), bir kadın orkestra eşliğinde konserler verdi. Ayrıca Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1996’dan 2012 yılına kadar sık sık sahne aldı. Parisa, ayrıca beş kişilik bir kadın orkestra kurdu. Parisa halen İran’da yaşıyor olsa da, son 20 yıldır Avrupa’da ve ABD’de geniş bir yelpazede Farsça ve Tasavvuf (Sufi) müziği icra edebilme fırsatına erişti ve bugüne kadar birçok albüm kaydetti.

Maryam Akhondy

Bir diğer müzisyen, 1986’dan sonra Tahran’dan klasik müzik eğitim almış şarkıcı Maryam Akhondy, sürgündeki diğer İranlı müzisyenlerle çalışmaya başladı. Nawa ve Tschakawak ile Almanya ve İskandinavya’da sahne aldı. Aynı zamanda, son yıllarda tüm Avrupa’yı dolaşan bir başka geleneksel İran sanat müziği grubu olan Ensemble Barbad’ı kurdu. Maryam Akhondy, 2000 yılında İran’ın farklı bölgelerine ve kültürlerine bir tür müzikal keşif gezisi olarak ‘Banu’ isimli ve tamamı kadınlardan oluşan a capella grubunu kurdu. Bu proje için Maryam Akhondy yıllar boyunca, kadınların yalnızca kendi aralarında veya yalnızken icra ettiği, sadece özel durumlarda söylenen eski türküleri topladı: beşik sallarken, ev işi yaparken, tarlada çalışırken ve kadınlar arası kutlamalarda.

 Maryam Akhondy, bu geleneksel kadın şarkılarını yeniden hayata döndürmeyi kendine görev edindi. Bir diğer hikâye, tanınmış klasik ve halk şarkıcısı ve aynı zamanda görsel sanatçı olan Sima Bina’ya ait. Sima Bina, İran’da birçok kız öğrenciye şarkı söylemeyi öğretmiştir. Müzisyene ayrıca İran’daki kadın dinleyiciler için konser vermesine izin verildi ve Sima Bina, yurtdışında geniş çapta sahneler aldı.

İranlı kadın müzisyenlerin şarkıları ve diğer Yeni Bir Tarih içeriklerinde bahsettiğimiz olaylardan derleyerek oluşturduğumuz listeyi dinlemek için Spotify listemiz “Yeni Bir Tarih”i takibe almayı unutmayın.

Kaynaklar:

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Iranian_women_and_Persian_music#Persian_classical_music,

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Parisa

https://iranianstudies.macmillan.yale.edu/publications/politics-music-iran

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/445624