Bu haftanın portreler köşesinde elektronik müziğin büyük isimlerinden Wendy Carlos’un hikayesine kulak veriyoruz. Wendy Carlos beste yapmaya ve piyano eğitimine altı yaşında başlamıştır. Elektronik müzik alanında çalışmaları ve film müzikleriyle tanınan Amerikalı müzisyen ve besteci, Rhode Island’da doğup büyümüştür. Carlos, Brown Üniversitesi’nde fizik ve müzik eğitimi aldıktan sonra 1962 yılında Columbia Üniversitesi’nde müzik besteciliği okumak için New York’a taşınır. Columbia-Princeton Electronic Music Center’da tanıştığı pek çok müzisyen ve teknisyen ile çalışarak “Moog synthesizer” isimli, piyasada bulunan ilk klavyeli enstrümanı geliştirmeye başlar. Columbia’da Moog synthesizer’ın mucidi Robert Moog ile tanışan müzisyen ve besteci, Moog’un cihazın klavyesini geliştirilebilmesi için ona teknik açıdan yardımcı olur ve onu enstrüman için dokunmaya duyarlı bir cihaz eklemeye ikna eder. Carlos’un televizyon reklamları için ses efektleri ürettiği ve reklam jingle’ları kaydetmek için kullandığı küçük bir Moog synthesizer’ı vardır.
Wendy Carlos’un tanınırlığını artırarak ona üç Grammy ödülü kazandıran albümü Switched-On Bach(1968) da bu Moog synthesizer ile bestelenmiştir. Carlos, başarılı müzik hayatına çeşitli ticari başarılar, klasik müzik uyarlamaları ve ortam müziği besteleri sığdırmıştır. Stanley Kubrick’in iki filmine – A Clockwork Orange (1971) ve The Shining (1980) – ve Walt Disney Productions’ın Tron (1982) filmine besteler yapmıştır.
Wendy Carlos, küçüklüğünden beri farkında olduğu cinsiyet disforisini müzik endüstrisinde geçirdiği on yılın ardından açıklar. Carlos, ünlü bir seksoloğun danışmanlığı altında hormon replasman tedavilerine ve görüntüsünü değiştirmeye başlar. 1979 yılında, yedi yıl önce cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirdiğini ve 1968’den beri bir kadın olarak yaşadığını açıklayarak kamuoyuna transseksüel olarak açılır.
“Küçük bir kız olduğuma ikna olduğumu hatırlıyorum, saçlarımı uzatmak ve kız çocuğu kıyafetleri giymek isterdim.”
Bu “zorunlu gizliliğin” müzik kariyerine etkisini belirten Carlos, bu süreçte Switched-On Bach’ın kazandığı popülaritenin işini ne kadar zorlaştırdığını açıklar. Henüz kamuoyuna açıklamaya hazır olmadığı cinsiyet geçiş sürecini, canlı performans gerçekleştirmekten ve diğer sanatçılarla iletişim kurmaktan kaçınarak gizler.
Carlos’un elektronik müzik tarihinde yaşayan en önemli figürlerden biri olduğu söylenebilir. 1968’deki hit albümü Switched-On Bach, Moog’u uluslararası üne kavuşturmuş ve bu albüm, ABD’de platin plak kazanan ikinci klasik albüm olmuştur.
Amanda Sewell, Wendy Carlos’un biyografisini yazdığı kitabında Carlos’un bugün hala plak şirketlerinin önyargılarıyla karşı karşıya olduğunu anlatır. Bunlara bir örnek olarak Warner Music’in A Clockwork Orange’ın film müziğinde adını hâlâ doğduğu isim olan Walter Carlos’tan Wendy Carlos’a çevirmediği verilebilir.
Ünlü müzisyen ve bestecinin sizler için seçtiğimiz eserlerine ulaşmak için “Portreler” Spotify listemize kulak verebilir, daha fazla içerik için sosyal medya hesaplarımızı ve web sitemizi takip edebilirsiniz!
Kaynak: Wikipedia- The Guardian