Bu haftanın Portreler köşesinde, Japonya’da doğup büyümüş baterist, besteci, elektronik müzik sanatçısı ve grafik tasarımcısı Ikue Mori’yi konuk ediyoruz.
Ikue Ile adıyla da bilinen müzisyen, 1977 yılında gerçekleştirdiği New York gezisinden sonra Tokyo’dan New York’a taşınmaya karar vermiş, müzik dünyasına New York şehrinde adım atmıştır. 1970’li yılların New York’unda popüler bir müzik türü olan no wave akımından etkilenmiş, ilk müzik deneyimini DNA isimli no wave grubunda baterist olarak kazanmıştır. Daha önce hiç davul çalmamış olmasına rağmen kendine özgü bir tarz geliştirmekte gecikmeyen müzisyen için bir eleştirmen, “asimetrik ritimlerin yorulmak bilmeyen ustası” yorumunu yapmıştır.

Ikue Mori, 1978 yılından bu yana kayıtlarına ve performanslarına devam etmektedir. 1980’li yılların ortalarından itibaren doğaçlama müziğe ilgi duyan müzisyen, zamanın standart teknolojisinin el verdiği ölçüde, elektronik bateriyle yarattığı kendine özgü bir stil oluşturmuştur.
DNA grubunun dağılmasından sonra Ikue Mori, New York deneysel müzik sahnesinde aktif hale gelmiş, bateri setini bırakarak elektronik bateri çalmaya başlamıştır. Bu sayede bateri setinde değişiklikler yaparak çeşitli sample’lar elde etmiştir.
1995 yılında Ground Zero grubunda çalan Japon bas gitarist Kato Hideki ile iş birliği yapmaya başlamış, deneysel müzik yapan gitarist Fred Frith ile Death Ambient grubunu kurmuşlardır. Üçlü, Death Ambient (1995), Synaesthesia (1999) ve Drunken Forest (2007) olmak üzere üç albüm çıkarmıştır.

90’lı yıllar boyunca Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’dan çeşitli doğaçlama sanatçısıyla iş birlikleri yaparak kendi müziğini üreten müzisyen, 1999 yılında elektronik dijital müzik kategorisinde Distinctive Award ödülünü kazanır. Müzisyen, 2000 yılında müziğini laptop kullanarak icra etmeye başlamış ve bu sayede müzikal ifade şeklini çeşitlendirmiştir.
Solo kayıtlarının dışında Dave Douglas, Butch Morris, Kim Gordon, Thurston Moore ve daha birçok isimle kayıtlar almış ve performans sergilemiştir. Müzisyen Zeena Parkins ile Phantom Orchard adlı projeleri için çeşitli turnelere çıkmış, deneysel performanslar sergilemişlerdir. Kayıtlarını Tzadik isimli plak şirketiyle yayınlayan müzisyen, birçok albüm kapağı da tasarlamıştır.
Ikue Mori, müziği için görsel sanatlardan da ilham almıştır. 2000 yılında Tzadik etiketiyle çıkardığı One Hundred Aspects of the Moon, ünlü Japon sanatçı Yoshitoshi’nin eserlerinden esinlendiği bir albümdür.

2005-2006 yılı Foundation for Contemporary Arts hibesine layık görülen müzisyen, aldığı hibeyle video projelerine ve animasyona ağırlık verme fırsatı elde etmiştir.
Müzik kariyerinin yanında çeşitli workshop çalışmaları yapmış ve Gothenburg Üniversitesi, Dartmouth College, New England Konservatuvarı gibi okullarda dersler de vermiştir.
2005 yılında verdiği bir röportajda şunları ifade etmiştir:
“Çalışmalarımı benzer teknolojiyi kullanan diğer müzisyenlerden her zaman farklı kılan şeyin, içinde çalıştığım (büyük ölçüde doğaçlama ve deneysel) müzik topluluğu olduğunu düşünüyorum. Bu müzisyenler beni gerçekten kendi kişisel dilimi geliştirmeye itti.”
Son çalışmasını 2014 yılında yayınlayan Ikue Mori, konserlerine ve müzik kayıtlarına evinden devam etmektedir. Müzisyenin karantinada verdiği konser serisine buradan ulaşabilirsiniz.
Ünlü baterist, besteci, elektronik müzik sanatçısı ve grafik tasarımcısı Ikue Mori’nin sizler için seçtiğimiz eserlerine ulaşmak için “Portreler” Spotify listemize kulak verebilir, daha fazla içerik için sosyal medya hesaplarımızı ve web sitemizi takip edebilirsiniz!
Kaynaklar: